Türkiye’deki endüstriyel robot sayısı yüzde 50 arttı
Dünyanın bir numaralı işbirlikçi robot (cobot) üreticisi Universal Robots’un CEO’su Kim Povlsen, Türkiye ve dünyadaki robotik gelişmeleri değerlendirdi. “McKinsey’e göre, otomatik sistemler ve robot teknolojisi, önümüzdeki beş yıl içinde sanayi şirketlerinin sermaye harcamalarının yüzde 25’ini oluşturacak. Bu da bize cobot sektörünün geleceğinin oldukça parlak olduğunu gösteriyor.”
Universal Robots, 2008’de ilk kolaboratif robotunun piyasaya sürülmesinden bu yana küresel bir pazar lideri haline geldi ve kullanıcıları dünyanın dört bir yanındaki ofislerle otomasyona entegre etti. Cobot sektörünün dünyadaki otomasyon oryantasyon süreçlerine bağlı olarak sürekli büyüdüğünü vurgulayan, Universal Robots’un CEO’su Kim Povlsen “Otomasyona yönelik eğilim tüm dünyada arttı. Örneğin, 2021’de dünya çapında bir önceki yıla göre yüzde 44 artışla 31.000 cobot satıldı. 2026 yılına kadar, cobot pazarının 100.000 adet sevkiyatın 2 milyar doları aşmasıyla üç katına çıkması bekleniyor. Şu anda, cobot pazarını etkileyen üç ana faktör var. Bunlardan ilki, birçok ülkede artan işgücü fikri ve kalifiye işçi eksikliğidir. Bu noktada firmalar verimlilik ve kaliteyi sürdürmek için çözüm olarak otomasyona yönelmektedir. İkinci unsurda ise belirsizlik dönemlerinin ardından firmaların direncini ve üretimlerini piyasaya yakın tutma amacını görüyoruz. Üçüncü faktörde, artan nüfus ve kentleşmenin küresel iş ve hizmet talebini artırdığı ve bu sonuçla birlikte şirketlerin daha fazla üretmesi gerektiği aşikardır.”
“Türkiye’de otomotiv ve metal sektöründe trend yüksek”
Universal Robots’un küresel pazar payının yüzde 40 olduğunu belirten, Kim Povlsen,Konuşmasına şöyle devam etti: “Küresel pazar payımızla dünyanın lider cobot üreticisi konumundayız. 2021 yılında Türkiye’de üretilen endüstriyel robot sayısı bir önceki yıla göre yüzde 50 artarak dünya genelinde 16. sırada yer aldı. Bu oranlar Türkiye’nin gelecekteki otomasyon potansiyeline işaret ediyor. Türkiye pazarı da önümüzdeki dönemlerde takibimizde olacak. Türkiye’de endüstriyel robotların en yaygın kullanımı paketleme ve paletleme, makine besleme, montaj vb. manuel işlemlerdir. Türkiye’de otomasyon eğilimi yüksek sektörler otomotiv ve metal branşlarıdır. Kaynak alanındaki otomasyon deneyleri de başka bir trendden söz ediyor. Küresel olarak da bu alanda yüksek taleple karşı karşıyayız.”
“Dünya çapında 187 bin kayıtlı kullanıcıya eğitim veriyoruz”
UR Akademi’ye Türkiye’den 2 bin kişinin kayıt yaptırdığını belirten, povlsen “2020’de Dünya Ekonomik Forumu, makine ve otomasyonun 2025 yılına kadar dünya çapında 97 milyon iş yaratacağını duyurdu. Elbette, iki CNC makinesini aynı anda yöneten bir cobot’a sahip olmak, çalışanlar için büyük bir değişiklik. Böylece geleceğin işgücünü yetiştirebilecek ve şirketlerinin otomasyon konusunda uzmanlaşmasını sağlayacak; Mevcut olanların ustalığını artırabilecek birinci sınıf robotik eğitimi vermeye kararlıyız. Bunu dünya genelindeki 100 eğitim merkezimizde hızla yapıyoruz. Ayrıca dünya çapında 187 bin kayıtlı kullanıcısı bulunan UR Akademimizde online eğitimler sunuyoruz. Halihazırda Türkiye’de 2 bin kayıtlı kullanıcımız var” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
